Süper bono, Türkiye’de adı 90’lı yıllardan itibaren duyulmaya başlayan bir yatırım çeşididir.
Bonoların getiri oranı, mevcut ekonomik duruma göre belirlenir. Genel anlamda bu oranın mevcut faizlerden çok yüksek olması beklenmez. Normal durumlarda bonoların getiri miktarı, var olan faizle yakın bir grafik çizer. Ancak bazı spesifik ekonomik şartlar altında süper bono uygulaması gündeme gelebilir. Süper bono stratejisi, piyasayı sakinleştirmek için uygulanan bir yöntemdir. Bu özel ekonomik koşullar, şöyle sıralanabilir:
Söz konusu bono türünün faiz getirisi, mevduat faizinin bir hayli üzerinde, yüksek enflasyona yakın ve hatta onun da üstünde olabilir. 12 aydan daha kısa vadeli çıkarılacak bu tür menkul kıymetlere, süper bono adı verilir.
Bonolar, kullanım amaçları ve basıldığı yerlere göre farklılıklar gösterir. Bu çeşitlilik, bonoların dört gruba ayrılması sonucunu doğurur.
Hazine Bonosu | Vadesi 1 yıldan az olan ve Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi tarafından basılan devlet içi borçlanma senetleri ve menkul kıymetlerdir. Hem Türk lirası hem de döviz şeklinde olabilir. Kısa süre içerisinde fon elde edebilmek satışa çıkarılır. Yatırımcılara faiz getirisi sunar. Bu bono türü, vade sonuna kadar elde tutulduğu takdirde anapara ve faiz getirisi garantilenmiş olur. |
---|---|
Altın, Gümüş ve Platin Bonoları | Eski adı İstanbul Altın Borsası olan kıymetli maden aracı kurumlara üye bankaların; altın, gümüş ve platin üzerinden ihraç ettiği bono çeşididir. Hem iskontolu hem de iskontosuz olarak satışa sunulabilir. Vade süresi ise 60 ila 360 gün arasında sınırlandırılmıştır. İlgili bonoları yatırımcılara arz edebilmek için bazı şartlar ve iskonto esasları mevcuttur. İskonto oranları, vadeye uygunluk sağlayacak şekilde yıllık olarak hesaplanır. |
Banka Bonoları | Genel olarak yatırım ve kalkınma bankaları tarafından borçlu sıfatıyla oluşturulur. En temel hâliyle 2 adımda işlem görür. İlk önce Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kayda tabi tutulur. Daha sonra ise ihraç edilir ve belirtilen iskonto esaslarına göre satışa sunulur. İkinci el piyasada alım satım işlemleri serbesttir. |
Finansman Bonoları | Özel sektör bonosu olarak da adlandırılır. Anonim ortaklık statüsünde bulunan büyük şirketler, finans kuruluşları ve bankalar tarafından basılıp ihraç edilir. Bu senetler, kısa süreli finansman ihtiyacını karşılamak için oluşturulabilir. |
Görüldüğü üzere bonolar, pek çok faktöre göre birbirinden ayrılır. Yatırımcılar, dilediği bonoyu satın olarak kendileri için kârlı bir portföy oluşturabilir.
Söz konusu uygulama, 1994 yılında Tansu Çiller’in başbakanlığını yaptığı DYP-SHP hükûmeti tarafından yürürlüğe konulmuştur. Söz konusu işlem, “Çiller bonosu” olarak da bilinir. Günümüzde sıklıkla gündem olan “Süper bono çıkacak mı?” sorusunu yanıtlamak için de bu uygulamanın ilk kez nasıl gerçekleştiğine göz atmakta fayda var.
1994 senesinde Tansu Çiller önderliğindeki DYP-SHP hükûmeti, mevcut faiz oranlarını düşürme amacıyla piyasaya yüksek miktarlarda para sürmüştür. Fakat bu yüksek likidite, faizi düşürmek yerine dövizin daha da artmasına neden olmuştur. Dövizi düşürme konusunda alınan tedbirler yeterli gelmediğinde ise hükûmet, Türk lirasında istikrar sağlamak ve enflasyonu hızlıca düşürmek amacıyla süper bono stratejisini uygulamaya koymuştur.
Söz konusu uygulama, “5 Nisan Kararları” adıyla 1994 yılında yürürlüğe girdi. Dengeleri düzenlemeden faizi düşürme çabası, hedeflerin tersi yönde hareket etmesine neden oldu. Dolayısıyla faiz yükselişe geçti. Dövize olan talebi kesmek ve kısa süreçteki kamu borçlarını ödeyebilmek için devlet, mayıs ayında %400 faizli borçlanma senetlerini yatırımcılara arz etti. Bu süreç, Türkiye’nin süper bonoyla tanıştığı ilk dönem olarak bilinir.
Tahvil ve bonolar; devlet ya da özel şirketlerin finansman sağlamak, ödünç para tahsis etmek için çıkardığı borçlanma araçları olarak bilinir. Bono ile tahvil arasındaki temel fark, vade süresidir. Bono, vadesi 1 seneden kısa olan ve senetleri ihraç eden kurum tarafından öngörülen süre sonunda belli bir bedelin ödenmesi taahhüt edilen menkul kıymetlerdir. Bonoların vadesi, 2 aydan daha kısa olamaz.
Tahvil ise özetle, yatırımcının devlet ya da kurumsal işletmelerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla borç vermesi durumudur. Bu borç, belirli bir süreliğine değişken veya sabit faiz oranıyla verilir. Vade sonunda faiz getirisi elde edilir. Bu yatırım biçiminde vade, 1 seneden fazladır. Genel olarak tahvil yatırımcısı, ihraççının alacaklısı konumuna gelir.
Bir yatırım çeşidi olarak bilinen süper bono nasıl alınır sorusu, konuyu araştıran kişiler tarafından sıklıkla cevap arar. Süper bono alımı, ancak bu yönde bir uygulama yürürlüğe girdiği zaman yapılabilir. Söz konusu ihraç, gerekli durumlarda Hazine tarafından TCMB aracılığıyla halka arz ya da ihale yoluyla gerçekleştirilir.
Hazine bonosu ve devlet tahvili, en temel ifadeyle iç borçlanma sırasında tercih edilebilen yatırım ürünleridir. İç borçlanma işlemleri, Türkiye Cumhuriyeti Hazine Müsteşarlığı tarafından bankaların katılım sağladığı ihaleler yoluyla gerçekleştirilir. Bankaların katılım sağladığı ihaleler sırasında süper bono faiz oranları belirlenir. Halkın arzına açılan banka bonoları da faiz oranını belirlerken devlet iç borçlanma senetlerini baz alır.
Bono hesaplaması, tahsilatın yapıldığı şekle göre değişiklik gösterir. Vadesi bitmeden önce bononun bozdurulması durumunda işlemin yapıldığı tarihte geçerli olan faiz oranı üzerinden hesaplama yapılır. Satın alındığı gün ile bozulduğu an arasındaki faiz oranı farklılığına göre kâr ya da zarar edebilmeniz mümkündür. Bono getirisi için genel bir formül bulunur. Bu, şu şekilde ifade edilebilir:
Bono getirisi = (Basit faiz / 365) x (Anapara / 100) x Vadeye kalan gün sayısı
Ara dönemlerde gerçekleşen faizlerin anaparaya eklenmesi ile bulunan toplam üzerinden ödenen getiriyi ifade eden bileşik faiz oranı da bu noktada önem arz eder. Hesaplama sırasında eğer elinizde bileşik faiz mevcutsa bunu öncelikle basit olana indirgemeniz gerekir. Ayrıca brüt getiri üzerinden tam %15 stopaj kesintisi uygulandığını da bilmelisiniz.
Enflasyona endeksli süper bono etkileri itibarıyla yerli paranın değer kaybını engellemek için tercih edilebilen yollardan biridir. İhraç durumunun oluşması ihtimalinde süper bononun etkileri, her zaman ve tüm açılardan olumlu bir sonuç doğurmayabilir. İhraççının birkaç aylığına rahatlamasına yardımcı olsa da strateji, uzun vadede faiz artışına karşı hassas sektörleri derinden etkileyebilir. Bu gibi olasılıklar sebebiyle ilgili bu stratejinin sonuçlarına dair çok belirgin çıkarımlar yapmak zordur. Dolayısıyla net bir karar verip uygulama aşamasına geçmeden önce süper bononun getiri ve götürüleri detaylı şekilde tartışılmalıdır.
Süper bononun piyasa etkileri arasında Türk lirasının zayıflamasını durdurmak sayılabilir. Anlamlı miktarda reel faiz verilmesi hâlinde yerli paranın değeri korunabilir. Ödemeler dengesi şoku ve kur enflasyon ücret sarmalından sadece bu stratejiye başvurarak tamamen kurtulmak mümkün değildir. Bu nedenle süper bono ihraç edilse bile kalıcı bir çözüm sağlaması oldukça güçtür.
Süper bononun borsaya etkisi kısa vadeli düşüş şeklinde olur. Bu strateji, aynı zamanda faiz artışı yapmak anlamına gelir. Otomotiv, inşaat, GYO ve banka gibi faiz artışına karşı duyarlı alanları negatif anlamda etkiler. Strateji, tam da özelliği nedeniyle bazı sektörler üzerinde ayrışmaya yol açar.
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.