Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 24 Eylül Perşembe günü hızla yükselen döviz kurlarının ateşini düşürebilmesi adına piyasalarda oluşan faiz artışı beklentisine cevap vererek politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 8,25’ten yüzde 10,25 seviyesine çıkardı.
TCMB bu kararıyla Eylül 2018’den itibaren ilk defa faiz artırmış oldu. TCMB’nin bu adımı, son enflasyon raporunda kendi yüzde 8,9 yılsonu enflasyon tahmini ile uyumlu oldu. Genel piyasa beklentisi politika faizinin değiştirilmeyeceği yönündeydi. TCMB Eylül 2018’de başlayan faiz indirimleriyle politika faizini yüzde 24’ten Mayıs ayında yüzde 8,25’e indirdiğini hatırlayalım.
Karar sonrası açıklanan metinde, enflasyona yönelik değerlendirme, önceki metne göre değiştirildi. Özellikle enflasyon görünümüne ilişkin risklerin altı çizildi. Enflasyonun güçlü kredi ivmesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde öngörülenden daha yüksek seyrettiği belirtildi.
Özellikle şu cümleyi alıntı yapalım “Enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması amacıyla ağustos ayından itibaren atılan sıkılaştırma adımlarının güçlendirilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda kurul, dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat istikrarını desteklemek amacıyla politika faizinin 200 baz puan yükseltilmesine karar vermiştir.”
TCMB’nin faiz artırımı elbette büyük sürpriz oldu. En büyük sebebi de bağımsızlığı sorgulanan Merkez bankasından bu kez de faiz artışı gelmeyeceği yönünde yine beklentiler oluşturmuştu. Faiz artışını bekleyen az sayıda insan arasında olmama rağmen son dakika vazgeçer mi diye düşünmüyor da değildim. En azından yapılması gereken ve yapılacak oranın 200 baz puan olması gerektiğini TV programlarında ifade etmiştik. Aslında TCMB son toplantılarında politika faizini sabit tutsa da ortalama fonlama faizini zaten yükseltmişti.
Ağustos ayında TL’deki değer kaybının enflasyon görünümünde yarattığı bozulma nedeniyle TCMB, TL likiditesini azaltmıştı. Bu politikanın sonucunda ortalama fonlama maliyeti, Temmuz ayı sonuna göre yaklaşık 300 baz puan artarak 23 Eylül’de %10,65’e yükselmişti. Ayrıca TCMB’nin zorunlu karşılık oranlarını artırması, para politikasını sıkılaştırıcı yöndeki adımlarından biri oldu.
Murat Sağman yorumluyor: Koronavirüs sonrası ekonomiyi neler bekliyor?
Geçen hafta alınan karar ile TCMB’nin yüzde 10,25’lik politika faizinin, yüzde 11,7 olan enflasyon oranının hala altında olduğunu hatırlatalım. Bununla birlikte 25 Eylül tarihli yüzde 10,80 ortalama fonlama faizi ile karşılaştırırsak reel negatif faizin biraz daha azaldığını da görebiliyoruz. Bir hatırlatma olsun TCMB’nin farklı kanalları kullanarak bankalara verdiği paranın ağırlıklı ortalama faizine, ortalama fonlama maliyeti adı veriliyor ve böylece piyasanın asıl referans faizi oluyor.
Önümüzdeki aylarda enflasyondaki gelişmelere bakarak TCMB’nin faiz artırımların sürmesini bekliyorum. Uluslararası yatırım bankası JP Morgan, parasal sıkılaştırma için TCMB’nın önünde alan bulunduğunu belirterek, bunun iki yolu olduğunu kaydetti. JP Morgan’a göre TCMB önümüzdeki dönemde faiz koridorunun tavanını, yani yüzde 13,25’lik geç likidite penceresini kullanabilir veya politika faizinde 200 baz puanlık artışa daha gidebilir.
Son olarak TCMB özellikle son dönemde yitirdiği itibarın bir kısmını geri kazandı diyebiliriz. Bir ülkenin merkez bankasının bağımsızlığı o ülkenin ekonomisi ve güveni için çok önemlidir. Merkez bankalarının ana amacı fiyat istikrarıdır yani enflasyonu kontrol etmektir. Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri enflasyondur. Bunu kontrol altına alabilecek en önemli kurum TCMB’dir. Bunun için kullanabileceği en önemli silahlar faiz ve kendi kredibilitesidir.
Atılan bu ilk adımdan sonra mutlaka devamının gelmesi gerekecektir. Devamı gelmezse kurda tansiyon devam eder, enflasyon ve onu şekillendiren enflasyon beklentileri de aşağıya gelmekte zorlanır. Enflasyonu da düşüremezsek sürdürebilir büyümeye geçmemiz çok zor olacaktır.
Murat Sağman'a ait diğer yazıları okumak için;
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.