Uluslararası niteliğe sahip finans kuruluşlarının ortak iletişim ve dokümantasyon dili kullanmaları bir hayli önemli.
En sade hâliyle bir standartlar bütünü olarak ifade edilebilecek IFRS, farklı ülkelerdeki finans kuruluşlarının finansal raporlarını birbirleri ile karşılaştırmalarını sağlar. İngilizcesi International Financial Reporting Standards olan kavramın Türkçesi ise Uluslararası Finansal Raporlama Standartları.
UFRS temelde, farklı ülkelerde yatırımları bulunan tüzel kişilerin söz konusu yatırımları daha kolay takip etmesine olanak tanır. Raporun tamamı uluslararası standartlarda, ortak bir finans diline sahip olduğu için analiz edilmesi de oldukça kolay.
2005’te Avrupa Birliği üyesi ülkeler için zorunlu kılınan IFRS, şirketlerin finansal raporlarının uluslararası standartlara hakim finans uzmanları tarafından okunmasını kolaylaştırır. Böylece hem daha gerçekçi çıktılar elde edilir hem de işgücü verimliliği artırılır.
16 farklı UFRS standardı mevcut. Aşağıdaki listede ilgili standartların tamamını görebilirsiniz.
IFRS farklı ülkelerde yapılan yatırımların takibini ve değerlendirilmesini kolaylaştırır. Ana hedefi yatırımcı ilişkilerini geliştirmek olup etkin şekilde kullanıldığında şirketlerin şeffaf, karşılaştırılabilir, ölçülebilir ve anlaşılabilir nitelik kazanmasını mümkün kılar. Dünya çapında 150’den fazla ülkede kullanılan IFRS sayesinde dilini hiç bilmediğiniz bir ülkedeki bir şirketin bile finansal durumunu anlayabilir ve buna göre aksiyon alabilirsiniz.
Finans sektörünün küresel kimliğini önemli ölçüde destekleyen IFRS, zamandan tasarruf sağlayarak işgücünün daha verimli kullanılmasının da önünü açar. IFRS dışında hazırlanan raporları ve diğer dokümanları analiz edebilmek için çeviri ve uyarlama süreçlerinin oluşturulması gerekir. Bu da hem iş akışında önemli bir yük meydana getirir hem de zamanın çok değerli olduğu finans sektöründe bazı yatırım fırsatlarının kaçırılmasına neden olabilir. Böyle bir sorundan kaçınmak için IFRS kullanarak finansal hamleler yapmak kuruluşlar için son derece önemli.
UFRS’nin faydalarını kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:
Günümüzde UFRS’yi kullanan 150’den fazla ülke mevcut. 2005’te alınan karar ile Avrupa Birliği üyesi ülkelerin tamamı finansal rapor ve tabloların hazırlanmasında UFRS’den yararlanır durumda. Fakat durum başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere UFRS’yi tercih eden ülkelerin dışına çıkıldığında biraz farklılık gösterebilir. Şöyle ki Amerika Birleşik Devletleri US GAAP adındaki kendi standartlarını kullanır. Benzer şekilde Kanada Canadian GAAP, Birleşik Krallık ise UK GAAP standartlarını tercih eder. Türkiye’de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) ile Sermaye Piyasası Kurulunun oluşturduğu Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) kullanılır.
IFRS rapor ve tablolarının içeriğinde yatırımların türünün ve içeriğinin anlaşılmasını daha kolay hâle getiren bilgiler yer alır. Buna ek olarak yatırımcı şirket ile yatırım yapılan şirketin mali durumlarını gösteren belgeler de UFRS’nin içeriğine dahil:
Bu noktada UFRS rapor ve tabloları ile muhasebe politikalarını açıklayan özetin de yatırım sürecindeki ilgili şirkete sunulması gerektiğinin altını çizmek gerek. Ayrıca son dönem UFRS raporunun yanı sıra bir önceki dönemin raporunun da sunulması kâr/zarar oranındaki değişikliklerin analiz edilmesi açısından önemli. Nitekim karşılaştırmalı veri analizinin önünü açmak şeffaflık ve güven ilkesini de destekleyerek şirketler arası ilişkileri geliştirebilir.
UFRS’nin kullanıldığı ülkeleri ve farklı raporlama standartlarını açıkladığımız bölümde Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Kanada’nın çeşitli versiyonlarını tercih ettiği GAAP’tan bahsetmiştik. IFRS ve GAAP arasındaki farkları irdelemek GAAP ile karşılaştığınızda işinizi kolaylaştırabilir. Söz konusu farkları aşağıdaki gibi özetlemek mümkün:
Yatırımcıların, halka açık şirketlerin ve finansal tablo kullanıcılarının mali tablolarını uluslararası düzeyde karşılaştırmaları amacıyla oluşturulan UFRS, güveni ve şeffaflığı teşvik eder. Uluslararası finans piyasalarında güvenin ve şeffaflığın sorgulandığı durumlarda işlem hacmi düşer ve ekonomik yatırım azalır. Bu da hem ulusal hem de uluslararası bağlamda ekonomilerin daha kaygan zeminlere yerleşmelerine sebep olur.
UFRS’nin önemli olmasının bir diğer sebebi ise analiz edilebilirlik ve ölçülebilirlik sunması. UFRS aracılığıyla sunulan veriler şeffaf ve objektif olduğu için yatırımcıların şirketlerin temel finansal performansını değerlendirmesi kolaylaşır. Böylece yatırımcılar daha rasyonel veri setlerinden hareketle yatırımlarına karar verir. Aynı durum şirketlerin kendi finansal durumlarını, diğer şirketler ile kıyasladığı durumlar için de geçerli.
21. yüzyılda küresel piyasaların çok daha ulaşılabilir olması ve rekabetin yoğunluğunun bir hayli artması belirli standartları karşılamayı, şeffaflığı, güven ilkesini tesis etmeyi ve ölçülebilir olmayı gerekli kılar. Bu durum, kaçınılmaz olarak, muhasebe raporları ve finansal tablolarda standartlaşmayı da beraberinde getirir.
UFRS dokümantasyonun uluslararası standartları açısından rekabet dezavantajı yaşamamanızı sağlar. Küresel piyasalardaki ulaşılabilirliğinize katkıda bulunan UFRS, yatırımcı ilişkilerinizde güven ilkesini tesis etmenize olanak tanır. Şeffaf bir finans politikası izlemenizi sağlayan UFRS, temel performans analizini takip etmenizi de sağlar.
Gerek finans kuruluşlarının yöneticileri gerekse yatırımcılar için uluslararası standartlara uygun bir konfor alanı yaratan UFRS, diğer ülkelerdeki finans kuruluşları ile ortak paydada buluşmanızı kolaylaştırır.
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.