Önümüzdeki dönemde belirsizliklerin süreceği görülüyor.
Salgına karşı alınan tedbirlerde normalleşmenin ardından fiyatları baskı altında kalan sektörlerde de fiyat artışları mutlaka gündeme gelecektir. Bu fiyat artışları ile dünyada faizleri yükselme dönemi konuşulamaya başlanacaktır. Bizim faizimiz yüksek dışardan gelecek bir dalgaya bir an önce hazırlık yapmamız gerekecektir.
OECD Sıralaması
Ülke | Faiz (%) |
---|---|
Türkiye | 19 |
Meksika | 4 |
İzlanda | 0.75 |
Macaristan | 0.6 |
Güney Kore | 0.5 |
Şili | 0.5 |
ABD | 0.25 |
Çekya | 0.25 |
Kanada | 0.25 |
Yeni Zelanda | 0.25 |
İsrail | 0.1 |
İngiltere | 0.1 |
Avustralya | 0.1 |
Polonya | 0.1 |
Almanya | 0 |
Avrupa Sıralaması
Ülke | Faiz (%) |
---|---|
Türkiye | 19 |
Romanya | 1.25 |
Çekya | 0.25 |
Almanya | 0 |
Belçika | 0 |
İtalya | 0 |
İspanya | 0 |
Güney Kıbrıs | 0 |
İsviçre | -0.75 |
Dünya Sıralaması
Ülke | Faiz (%) |
---|---|
Venezuela | 45.34 |
Zimbabve | 40 |
Arjantin | 38 |
Yemen | 27 |
Liberya | 25 |
Surinam | 25 |
Türkiye | 19 |
Kongo | 18.5 |
İran | 18 |
Haiti | 17 |
Angola | 15.5 |
Sudan | 15.5 |
G. Sudan | 15 |
Gana | 14.5 |
Sierra Leone | 14 |
Faizimiz OECD ve Avrupa da en yüksek seviyede hem de büyük bir fark ile. Dünyada ise en yüksek faizlerden biri olmaya devam ediyoruz. Faizimizin buralarda olmasının en büyük sebebi uygulanan politikalar. Merkez bankası başkanının değişmesi, rezerv kaybı ve kurda yaşanan belirsizlikler bunların en önemlileri.
Bir süredir ülkede hem döviz hem de faizin yüksek olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Halbuki iktisat kuralları gereği faiz ve döviz kurları arasında ters bir ilişki söz konusudur. Biri düştüğü zaman diğerinin yükselmesi beklenir. Bununla birlikte Türkiye gibi çift para sistemi olan ülkede faizi yükseltmek suretiyle TL'nin cazibesini artırdığınızda insanların dövize gitme eğilimini orta ve uzun vadede kırmaya başlanır.
Buradaki en önemli sorun kur. Kur yükselince maliyet kanalı ile enflasyon da yükseliyor. Enflasyon yükselince hem kuru hem enflasyonu durdurmak için faizi yükseltmemiz gerekiyor. Faiz sebebiyle kredi maliyetleri yükseleceğinden enflasyon yükselme eğilimine tekrar giriyor. Tam bir sarmaldan bahsedebiliriz. Firmalar ilk olarak kredi maliyetini ürün fiyatlarına yansıtacak, bu da enflasyona sebep olacaktır. Ayrıca firmalar maliyeti sadece nominal faizle kalmayacaktır. Hammadde tedariki ve satışı döviz kurlarına bağlı ise buradan da ek bir maliyet söz konusu olacaktır. Faiz düşük kalırsa o zaman kur yükselecektir ve şirketlerin yarısı döviz borçlusu olduğu için o tarafta ciddi maliyetleri artacaktır.
Merkez Bankasının temel görevi fiyat istikrarı, aynı zamanda faiz döviz ilişkisini dengede tutmaktır. Enflasyonun üzerinde faiz uygulamasının nedeni de budur. Bugün için düşünürsek yaklaşık yıllık enflasyonun %16-17 olduğu bir ortamda %19 politika faizi kesinlikle normal karşılanmalıdır.
Dünyada ultra bol likidite olduğu dönemde maalesef bundan faydalanamadık. Bundan sonra tek çıkışımız üretim üretim üretim. Üretim olursa ihracatımız yükselecek, uluslararası pazarda rekabet gücümüz artacak, ülkeye döviz girdisi sağlanacak, devletin vergi gelirleri artacaktır. Ayrıca işsizlik de üretim ile birlikte azalacaktır. Ülkede üretimin fazla olması arz fazlası yaratacağından enflasyonun da düşmesine yardımcı olacaktır.
O zaman söyle tamamlayalım faizlerin düşmesi için önce:
Herkese sağlıklı günler diliyorum...
Saygılarımla
Murat Sağman'a ait diğer yazıları okumak için;
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.