Açık Piyasa İşlemleri (APİ), merkez bankalarının para politikalarını uygularken kullandıkları temel araçlardan biridir.
Merkez bankaları, para politikası stratejilerini uygulamak ve ekonomideki likiditeyi yönetmek için açık piyasa işlemleri (APİ) gibi finansal araçları kullanır. APİ, kısa vadeli menkul kıymetlerin alım ve satımı yoluyla piyasa likiditesini düzenler. Merkez bankaları, piyasalarda likiditeyi artırmak istediklerinde menkul kıymet alımı yapar. Likiditeyi azaltmak istediklerinde ise menkul kıymet satışı gerçekleştirir. Açık piyasa işlemleri ne işe yarar sorusunu özetle bu şekilde yanıtlamak mümkündür.
Merkez Bankasının açık piyasa işlemlerinin temel amacı, ekonomideki para arzını ve talebini dengeleyerek faiz oranlarını kontrol etmektir. Bu işlemler; enflasyon hedeflerinin tutturulmasına, ekonomik büyümenin desteklenmesine ve finansal istikrarın sağlanmasına katkıda bulunur. Ayrıca bankacılık sistemindeki rezervleri yönetmek ve kısa vadeli faiz oranlarını belirlemek için de bu tür araçlar kullanılabilir.
APİ’nin etkinliği, merkez bankalarının finansal piyasalara hızlı ve esnek bir şekilde müdahale edebilme yeteneği ile doğru orantılıdır. Bu işlemler, ekonomik dalgalanmalara karşı hızlı tepki verilmesini sağlayarak piyasa beklentilerinin yönetilmesine yardımcı olur.
Bu noktada bankacılıkta APİ nedir sorusu akıllara gelebilir. Application Programming Interface, uygulama programlama arayüzü anlamına gelen bir bankacılık terimidir. Açık piyasa işlemleri ile karıştırılmamalıdır.
Açık piyasa işlemleri, piyasadaki para arzını artırmak veya azaltmak amacıyla farklı türlerde yapılabilir. Açık piyasa işlemleri türlerini inceleyerek bu tür enstrümanların ekonomiye nasıl etki ettiği ve merkez bankalarının hangi durumlarda bu işlemleri kullandığı daha iyi anlaşılabilir. Dilerseniz açık piyasa işlemleri nedir, ne gibi özelliklere sahiptir gibi soruların yanıtlarına daha yakından bakalım.
Depo, merkez bankalarının finans kuruluşlardan kısa vadeli likidite çekme amacıyla gerçekleştirdiği açık piyasa işlemlerinden biridir. Bu işlemde TCMB, bankaların elinde bulunan menkul kıymetleri belirli bir süre için depolar, karşılığında likidite sağlar. Depo işlemleri, genellikle kısa vadeli likidite ihtiyaçlarını karşılamak ve piyasadaki para arzını düzenlemek amacıyla kullanılır.
Depo işlemleri, merkez bankalarının kısa vadeli faiz oranlarını kontrol etmesine yardımcı olur. Bankalara sağlanan likiditenin maliyeti, piyasa faiz oranlarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Depo işlemleri ile finansal sistemdeki ani likidite dalgalanmalarını dengelenerek ekonomik istikrar sağlanır.
Repo (Repurchase Agreement), piyasalarda likiditenin azalması hâlinde uygulanan bir açık piyasa işlem türüdür. Merkez Bankası, belirli bir süre sonra geri alma taahhüdüyle bankalardan menkul kıymet satın alır. Repo işlemleri, bankaların geçici likidite ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olan ve para politikalarının uygulanmasını sağlayan önemli bir araçtır.
Repo işlemleri, teminatlı işlemler olarak kabul edilir. Bu işlemler, genellikle birkaç gün ile birkaç hafta arasında değişen vadelerde gerçekleştirilir. Bankalar, Merkez Bankasına menkul kıymet teminatı vererek likiditeyi sağlamış olur. Bu durum, repo işlemlerini düşük riskli hâle getirir.
Açık piyasa işlemleri dâhilinde işlem süresi boyunca sağlanan menkul kıymetler karşılığında likidite çekilmesi, ters repo olarak adlandırılır. Merkez Bankası, belirli bir süre için menkul kıymetleri satar ve vade sonunda aynı şekilde geri alma taahhüdünde bulunur. Ters repo işlemleri, piyasadaki fazla likiditeyi çekmek ve kısa vadeli faiz oranlarını kontrol etmek amacıyla kullanılır. Böylece bankalar likidite fazlasını dengelerken Merkez Bankası piyasadaki fazla parayı çekmiş olur. Merkez Bankası açık piyasa işlemleri arasında yer alan ters repo, güvenli ve teminatlı olarak kabul edilir. Bu işlemler, kısa vadeli faiz oranlarının belirlenmesinde de önemli bir rol oynar.
Doğrudan alım işlemleri, TCMB tarafından para arzını artırma amacıyla tercih edilir. İlgili kurum, bankaların elindeki menkul kıymetleri satın alarak onlara nakit sağlar. Bu işlem, bankaların kredi kapasitelerini artırarak ekonomik büyümeyi destekler.
Açık piyasa işlemleri örneklerinden doğrudan alım, ekonomik durgunluk dönemlerinde veya finansal piyasalarda likidite sıkıntısı yaşandığında daha sık kullanılır. Doğrudan alım, merkez bankalarının para politikalarını esnek ve hızlı bir şekilde uygulamalarına olanak tanır. Piyasaya enjekte edilen likidite, faiz oranlarının düşmesine ve kredi koşullarının iyileşmesine katkı sağlar.
Doğrudan satım işlemleri, genellikle ekonominin aşırı ısındığı veya enflasyon baskılarının arttığı dönemlerde kullanılır. Merkez Bankası, bankalardaki fazla likiditeyi çekmek için doğrudan satım yaparak, para arzını azaltır. Böylece kredi genişlemesini sınırlamış olur. Böylelikle ekonominin soğutulması ve enflasyonun kontrol altına alınması sağlanır. Faiz oranlarının artmasına ve kredi koşullarının sıkılaşmasına destek olan bu işlem, aşırı talep baskılarını hafifletir.
Bu işlemin temel amacı, ekonomik dengeleri sağlamak ve enflasyon baskılarını kontrol altına almaktır. Merkez Bankası, likidite senetleri ihraç ederek piyasadaki para arzını azaltır. Genellikle kısa vadeli olan bu senetler, süre bitiminde geri ödenir. Bankalar ve diğer finansal kuruluşlar, Merkez Bankasından aldıkları bu senetler karşılığında fon sağlar. Böylece piyasadaki fazla likidite çekilmiş olur.
APİ, merkez bankalarına piyasa koşullarına hızlı bir şekilde tepki verme imkânı tanır. Likidite ihtiyaçlarına göre anında alım veya satım işlemleri gerçekleştirilebilir. Bu işlemlerin diğer özellikleri ise şu şekilde sıralanabilir:
Açık piyasa işlemleri avantajları sayesinde merkez bankalarının para politikalarını uygulamalarını destekleyen; esnek, güvenli ve etkili araçlar hâline gelir. Bu işlemler ile para arzının kontrolü etkin bir şekilde sağlanmış olur.
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.