2004-2020 yılları arasında 6,2 milyon kişi hangi avantajları görerek konut kredisi kullandı? Her yıl binlerce kişi konut kredisi kullanarak ev sahibi oluyor.
Barınmak en temel bir ihtiyaçlarımızdan. Barınma ihtiyacımızı da ya kirada ya da kendi evimizde oturarak karşılayabiliriz. Herkes bir an önce kiradan kurtularak içinde huzurla yaşayacağı kendine ait bir evi olmasını ister. Konut sahipliğinin kiradan kurtulmanın dışında da bir çok avantajı var.
Mülk sahibi olmanın verdiği prestij bunlardan birisi. Ayrıca taşınma kaygısı duymadan kendi evinde gerekli tamiratı, tadilatı yapabilmek, uzun süre kullanabileceği mobilyalara sahip olmak gibi kullanıma yönelik avantajları da saymak gerek. Üstelik konut uzun vadede enflasyona karşı değerini koruyan bir yatırım özelliğini de taşımaktadır. Eğer atanızdan kalmadıysa kendi evine sahip olmak için ya uzun zaman para biriktirmek veya kredi kullanmak gerekir.
Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre; 2004 yılından 2020 yılının son çeyreğine kadar 6,2 milyon kişi konut almak için kredi seçeneğini tercih etmiş. 6,2 milyon adet kredinin 3,8 milyon adedi kapanmış. Halen devam eden konut kredisi sayısı ise 2,4 milyon adet. Sadece 2020 yılında 573 bin konut kredi ile satılmış.
Kabaca ülkemizde konut satın alanların üçte biri kredi kullanmış. Peki, hiç düşündünüz mü 6,2 milyon kişi kredi kullanmakta hangi avantajları görmüş olabilirler? Ben kredi ile konut almanın aklıma gelen birkaç avantajını sizle paylaşayım.
İlk olarak, bizim ülkemizde konut kredileri sabit faizli. Yani faiz oranı ve buna bağlı olarak taksit tutarlarınız vade boyunca değişmiyor. Piyasa faizleri artsa bile sizin faiz oranınız aynı kalıyor, taksit tutarlarınız yükselmiyor. Üstelik faizler düşecek olursa daha düşük faizle dolayısıyla da daha düşük taksitlerle kredinizi yeniden yapılandırma seçeneğiniz var.
Üçüncüsü, kredi taksitleriniz sabit kalırken geliriniz artıyor ve bu nedenle her geçen yıl kredi taksitinin bütçeniz içindeki ağırlığı azalıyor. Bütçenizden diğer harcamalarınıza daha çok pay ayırabiliyorsunuz.
Dördüncü ise, kredi vadesi içinde konutunuzun değeri en azından enflasyona karşı değerini koruyor. Ayrıca, borcunuzu ödemek için harcamalarınızda daha dikkatli oluyor, zorunlu tasarruf yapıyorsunuz. Böylece net servetinizi büyütüyorsunuz.
Daha fazla bilgi için püf noktalarına değinerek nelere dikkat etmeniz gerektiğini anlattığımız konut kredisi ile ilgili bilmeniz gerekenler yazısını inceleyebilirsiniz.
Gelin şimdi bu bahsettiğimiz avantajları bir örnek ile somutlaştıralım. Aylık 10 bin TL geliri olan bir ailenin 500 bin TL değerinde bir konutta iki bin TL kira ile oturduğunu kabul edelim. Bu ailenin oturduğu konutu kredi ile satın alma seçeneğinin olması durumunda kabullerimiz ve hesaplamalarımız aşağıdaki gibi olacaktır.
Evin Değeri | 500.000 TL |
Kredi Tutarı | 400.000 TL |
Kredi Faiz Oranı | Aylık %1 |
Vade | 10 Yıl |
Kredi Taksiti | 5740 TL |
Evin Kirası | 2000 TL |
Son 10 yılda konut fiyatlarının yıllık ortalama %12, Tüketici Fiyatlarının yıllık ortalama %10 arttığını dikkate alarak; kira rayicinin, evin değerinin ve ailenin gelirinin her yıl enflasyon oranında arttığını kabul ediyoruz. Bu nedenle, kredi vadesi içinde beklenen ortalama enflasyon oranını yıllık %10 olarak hesaba katıyoruz. Bakalım kredi kullanarak konut sahibi olan ailenin bu süreçte finansal durumunda ne gibi gelişmeler olacak?
Enflasyon gerçeği içinde yaşıyoruz. Gerek kiralar gerek konut fiyatları gerekse ücretler her yıl yükseliyor. Ancak kredi taksitleri aynı kalıyor. Bu ise net taksit yükü ve net taksit yükünün gelire oranının her yıl düşeceği anlamına geliyor.
Şimdi aynı hesapları ikinci yıl için tekrarlayalım:
Bu durumda;
Gördüğünüz gibi beş yıl sonra net taksit yükünün gelire oranı yarı yarıya düşüyor. Yani kredi taksitlerinin aile bütçesi üzerindeki yükü giderek azalıyor. Gelirin daha büyük bir bölümü diğer harcamalar için kullanılabiliyor.
1. Yıl | 2. Yıl | 5. Yıl | |
---|---|---|---|
Aylık Taksit | 5740 TL | 5740 TL | 5740 TL |
Muhtemel Kira Bedeli | 2000 TL | 2200 TL | 2928 TL |
Ailenin Geliri | 10000 TL | 11000 TL | 14641 TL |
Net Taksit Yükü | 3740 TL | 3540 TL | 2812 TL |
Net Taksit/Gelir | %37,4 | %32 | %19 |
Konut sahibi olanların ödemesi gereken vergilere ayrıca yer verdiğimiz "Konut Sahibi Olanların Ödemesi Gereken Vergiler" yazımızı incelemeyi unutmayınız.
Gelelim konutun değerindeki artışa. TCMB konut fiyat endeksine göre konut fiyatları son on yılda yıllık ortalama %12 artış göstermiş. Ancak biz konutun değerinde beklenen artışı diğer değişkenlerdeki gibi %10 kabul ediyoruz.
Başlangıçta 500 bin TL olan konutun değeri her yıl ortalama yüzde 10 artışla beşinci yılın sonunda 805 bin TL’ye ulaşırken , kredi borç bakiyesi ise 258 bin TL’ye gerilemiş olacaktır. Böylece başlangıçta borcun konut değerine oranı yüzde 80 iken beşinci yılın sonunda borcun konut değerine oranı yüzde 32’ye gerileyecektir.
Konutun Değeri | Kredi Bakiyesi | Net Servet | Borçluluk Oranı | |
---|---|---|---|---|
Başlangıçta | 500000 TL | 400000 TL | 100000 TL | %80 |
5. Yıl Sonunda | 805000 TL | 258000 TL | 527000 TL | %32 |
Yukarıdaki hesaplamalarımızdan da görüldüğü gibi zamanla konut kredi taksitinin bütçeye yükü azaldığı gibi, kredi borçlusunun net serveti de hızla yükselmektedir.
Sizler de kredi hesaplama araçları üzerinden bankaların en avantajlı faiz oranlarını hesaplayabilir, karşılaştırabilirsiniz.
Son söz; 6,2 milyon kişi yanılıyor olamaz!
Ahmet Büyükduman'a ait diğer yazıları okumak için;
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.